Hotel Italia

EN

10.09.2013 - 29.10.2013

İstanbul’un Tophane semtinde bulunan çok amaçlı sanat mekânı Mixer, Atelier Nostra Signora’nın en yeni projesi ‘Hotel Italia’ya ev sahipliği yapıyor.  Nostra Signora’nın Küratörlüğünü yaptığı sergi ve Marcello Faletra’nin katılımıyla 10 Eylül’de ziyaretçilere açıldı.

Merkezi Palermo'da bulunan sanatçı kolektifi Nostra Signora, özellikle son dönemlerde sanatsal yaratımın kavramsal çerçevesi içerisinde şehir ve mekânlar arasındaki diyaloğu artırmayı amaçlayan projeler üretmektedir. Sergiye katılacak sanatçılar: Philippe Berson, Jesse Gagliardi, Cesare Inzerillo, Simone Mannino ve Riccardo Scibetta’dır.

Mixer’de düzenlenecek ve mekâna özel hazırlanan sergi, fiziksel ve düşünsel anlamda, sürekli kendi sınırları olan aynı oda içerisinde bulunmak ve seyahat etmek arasındaki çelişkiyi yansıtıyor.  Hotel Italia resim, fotoğraf, heykel, video ve enstalasyondan oluşan disiplinlerarası bir grup sergisidir.

Mixer’in Direktörü Bengü Gün, yeni sezonu planlarken ilk sergi için Nostra Signora’yı seçmelerinin nedenini şöyle açıklıyor: ‘Nostra Signora kolektifi ile ilk tanıştığımız günden beri çok iyi bir sinerji yakaladık. Yeni sezonun ilk sergisinin ne olması gerektiğini düşünürken, Hotel Italia’nın ilk tercihlerimizden biri olması kaçınılmazdı; çünkü bu sergi ile Mixer’in  misyonuna uygun, farklı kültür ve disiplinlerden gelen genç ve bağımsız sanatçıları sanatseverler ile buluşturabilecektik.’

‘Hotel Italia’ projesi, Tomtom Yokuşu üzerinde yer alan terk edilmiş ve harap bir otelin ruhunu yeniden canlandırmayı amaçlıyor. Sergi adını, Mixer’e de çok yakın bir konumda bulunan ‘Hotel Italia’ isimli eskimiş ve  müdahaleye açık halde olan bu otelden alıyor. 'Hotel Italia' galeri alanında otelin boş, tozlu ve terkedilmiş odalarını metaforik olarak seyirciye sunacak. ‘Hotel Italia’ odalarını ziyaretçilere açarak, İstanbul’un bir dönem çok popüler ve göz kamaştırıcı bir semtine ait olan önemli ve tarihi bir binanın ruhunu canlandıracak.

Hotel Italia sergisinin sanatçı ve küratörleri, bir zamanlar kasıtlı olarak Italia adı ile ‘onurlandırılmış’ bu otelin ancak kültür ve sanatın iyileştirici özelliği ile dönüştürülebilirliğini düşünerek sergiye bu ismi verdiler. Serginin odak noktası; ‘Hotel Italia’ ziyaretçilerine -son zamanlarda sivil itaatsizlik ve politik merkez yoksunluğu yaşayan İtalyan ulusunu çağrıştırarak- sadece otel odalarının duvarlarından oluşan bir labirentte asılmış eserleri görme şansı değil, aynı zamanda onları, ait olduğu yerden koparılmış beyaz galeri duvarlarında görme imkânı sağlıyor. Ve bu durum, otelin sıra dışı ve geçici ‘misafirlerinin’ akıllarını karıştıracak gibi görünüyor. Ayrıca sosyo - politik anlamda dengesi bozulan İtalyan toplumunun farklı coğrafyalardaki temsili direnişini sembolize ediyor.